Kişisel gelişim, bireyin sürekli olarak yürüttüğü kendini anlama ve iyileştirme çabasına denir. Kişisel gelişimin başlayabilmesi için kişi önce gelişmeye ihtiyacı olduğunu sezmelidir. Kendine objektif, eleştirel olarak bakabilmeli, dış eleştirileri de kabul edebilmelidir. Eksiklerini kendi büyüklük tutkusunun (Eksiklerini görmemek için bir yere saklamak ve orada olduğunu unutmaya çalışmak) altına gömen kişi kişisel gelişim yoluna başlayamaz. Olduğu yerde kalır. Çelişkilerle, kimlik ve vicdan sorunlarıyla birlikte yaşar.

Yukarıdaki adım çok önemli ve bir o kadar da acı vericidir. Bu olmadan kişisel gelişim başlayamaz. Kişinin gelişmeye ihtiyacı olduğunu kabul etmesi, sandığı kadar iyi olmadığını kabul etmesi demektir. Bu durumda kişinin özgüveni yaralanabilir, çocukluk travmaları canlanabilir. Kişi olmak istediği kişi değil olması istenen kişi olduğunu fark edebilir… Her şey olabilir. Bu acı vericidir ve yaşanması gerekir.

Kişisel gelişim sürecine bu adımı atmadan başlamak isteyen birisi başarılı olamaz. Çünkü büyüklük tutkusunu bir kenara bırakmazsa ne kadar kitap okursa okusun, ne kadar düşünürse düşünsün, bunların hiçbiri içine işlemeyecektir ve onda bir değişim veya gelişim yaratmayacaktır.

Kişisel gelişim bireyin sürekli kendisi ile meşgul olmasını gerektirir. Öyle ki, kişi bilinçli olarak düşünmese bile bilinçaltı etrafta kendini geliştirecek mesajlar arar. Bu mesajlar maalesef sosyal medyadaki hap psikoloji mottolarından gelmez. Ancak alanında yetkin insanlar tarafından yazılan herhangi bir kitaptan veya günlük hayatta gözlemlenen bir olaydan gelebilir. Kişi her an her yerde çözmeye çalıştığı yapbozun bir parçasını bulabilir. Bilinçaltı bunu onun için yakalar…

Bu iş ilk zamanlarda çok zor olsa da zamanla kolaylaşır. Kişisel gelişim denize girmeye benzer. Bir yere kadar girdikten sonra artık geri dönüş yoktur ve ilerlemek her adımda kolaylaşır. Çünkü kişi ilerledikçe düşünce gücü gelişir, kendi ihtiyaçlarını daha iyi saptar ve uygun kaynakları rahatça arayıp bulabilir.

Alınan bu bilgilerin işlenmesi için özellikle psikoloji kitapları okunması gerekir. Gelişim için gerekli bilgi ve düşünce gücü elde olsa da bunun işlenmesini sağlayacak bilgi olmadan maalesef yolda kalınır. Kişi tüm bu malzemeleri aldığında artık uzun, yorucu, acılı ve sabır isteyen gelişim yoluna çıkmaya hazır demektir. Kişi yolun sonunda kendi tanıyan, kendinden emin, karar ve sorumluluklarının farkında, vicdan azabı çekmeyen, iç huzurunu bulmuş birisi olur. Tüm bunların hepsi de mutlak ve kimsenin geri alamayacağı bir mutluluk getirir.

Kendini irdelemek, sürekli kendi üzerinde düşünmek insanın doğallığını (davranışsal olarak) yitirmesine sebep olur. Kaybedilen bu doğallığı geri kazanmanın yolu ise kişisel gelişim arayışını sonlandırmaktır. Herkes kendi için belirlediği limitine ulaştığında irdeleme işini durdurmalıdır. Durduramazsa doğallığını geri kazanamaz. Zamanla geri gelen doğallığın ardından, kişi belirli bir bilinç seviyesine ulaştığı için artık kişisel gelişime çok ihtiyaç duymaz. Yine de tecrübe ettiği her şeyden kendine ufak tefek katkılarda bulunmaya devam eder. Hayat boyu keyif alarak kendini geliştirmeye devam eder. Çünkü artık hayatında yenmesi gereken bir başka kendisi yoktur…

Umut Angın